29 Ekim 2009 Perşembe

Cors-tr Hakkında bir kaç bilgi



Cors-tr 'yi geçenlerde kullanmak nasip oldu. Konu hakkında ve kullanım açısından bir kaç bilgi vermek icap ediyor.  Klasik Rtk ölçümünde bir adet sabit kurup, gezici ile çalışıyorduk, şimdi Cors-tr sayesinde sabit kurumundan kurtuluyoruz. Bu sayede artık telsiz bağlantısı ve çekim alanı gibi bizi kısıtlayan şeylerden de kurtulmuş olduk.

Sistem genel itibariyle çalışma mantığı , kullanıcı açısından basit. Öncelikle elinizdeki Gps takımını bu iş için gerekli yazılımların yüklenmiş olması gerekmekte. Daha sonra karar vermeniz gereken bir durum var. Ölçüm sırasında gerekli bilgileri almak için , gps'in internete bağlanması gerekmekte. Bunu ülkemizde Turkcell, vodofon, avea hatları üzerinden yapıyoruz. bu hatları alete takmak için bir aparat mevcut ama şu aralar bulunamadığı için fiyatı 850$'a kadar fırladı ( ki çıkış fiyatı 250 Tl idi ). Yada bluetooth yardımı ile telefon üzerinden bu işi halledilebiliyor. Bu sefer de 2 saat'de telefonun pili bittiği için, yenisini takmak gerekiyor. Bir günde tam kapaste çalışabilmek için 3 pil yeterli oluyor.

Gidilen bölgede ilk çalışmamız ise, öncelikle kalibirasyon ölçümünün yapılması gerekli. Bunun için bölgede ( bunu semt olarak düşünün ( büyükçekmece, avcılar vs ) ) iki, üç tane nirengi noktasına 3-5 dk'lık oturum yapmamız gerekli. ( süre görülen uydu sayısıyla alakalı olarak azalıp, artabilir ). Kalibirasyon dosyalarını başka işlere kopyalayabildiğimiz için, benzer aletten kullanan arkadaşlarınızdan da kopyalayabilirsiniz. Kalibirasyon dosyasının bir güzelliği de nirenginin koordinatlarını hangi sistemde girmiş iseniz, bundan sonra Rtk koordinatları bu sistemde veri üretmeye devam ediyor. ( Meridyen başlangıç numarasına dikkat ediniz. Örnek olarak İstanbul 30 derece )

Şimdilik sabit'in sıkıntısından kurtulmuş olsak bile, klasik gps'in kısıtlamalarıyla hala karşı karşıyayız. Genel olarak okulda hepimize Gps taş gibidir, her yerde çeker deselerde , arazide uygulamada kazın ayağının öyle olmadığını görüyoruz. Köprü veya üst geçitlerin altından geçtikten sonra yine İnit sağlanamıyor. Ağaç altlarında Epok sapıtıyor. Bina aralarında 4 uyduyu zor gördüğü için poligon toplanamıyor. Bu seferde ya  Statik ölçüme dönülmesi gerekiyor yada verilebilen poligonlardan faydalanarak , rasat ile diğer poligonların koordinatlandırılması gerekmekte.

Toparlamak gerekirse, açık alanda ve uzun alımlarda ( yol gibi ) cors çok işe yarıyor. Ayrıca bilmediğiniz bölgelerde sık çalışıyorsanız, yine Oldukça pratik bir çözüm. Cors varken yanımızda bir adet Total station bulunması da gerekmekte ( çekemiyor durumuna karşılık ). Bunun yanında yarın bir gün açılacak olan, Lisanslı kadastro bürolarının aplikasyonda vazgeçilmezi olacağı kesin gibi. Özellikle aplikasyonlarda.

Daha fazla cart curt için buraya.

21 Kasım 2008 Cuma

Başıma gelen garip olaylar.

Daha önce jfm forumda yazdığım ve ben bu gün bunu yaşadım köşesine uygun düşeceğine inandığım için arazide veya büroda iş yaparken karşılaştığım garip olayları paylaşmak istedim. Öncelikle mesleğe ilk başlayanların çok garibine gideceğine inandığım ve zaman geçtikçe kanıksadığımız klasik sorularla başlayalım;

- Totalstation aletini şehir merkezi gibi bir yerde ( işlek bir cadde gibi ) kurulduğunda hemen esnaf gelip sorar " kaldırım mı yapacaklar buraya ? ", biraz daha binaların seyrek olduğu bir yerde ise " yol mu yapacaklar buraya ? ", şehrin bir semt'inde kurarsak ise direk olarak " evimi mi yıkacaksınız? " soruları oldum olası garip gelmiştir bana. Tabi bir de " abi beni de çeksene" ile " şimdi buradan nereye kadar görebiliyorsun " soruları vardır ki sinir yapar bende hala.

gelelim yaşadığım garip olaylara;

- Askeri bir bölge yakınında bir uygulama için mevcut bina vs ölçümü yaparken land ile bir subayın gelmesi ve bana " burada ölçüm yapamazsınız " demesi. Sebep olarakta alet ile içeriye bakarak askeri binaları ölçme ihtimalimin olmasını göstermesi. Sinirlenen topoğrafımın " ulan adam Uydu ile ( google earth'ü kastediyordu aslında ) görüyor, ben ölçsem ne yazar " demesi üzerine bizim gülme krizine girmemiz.

- Kadastro işi yaparken köye attığımız poligonları muhtara " sakın bunlara bir şey olmasın " diye tembihlememiz, ertesi hafta ölçüme geldiğimizde poligonların hiç birini bulamamız. Muhtara sorduğumuz zaman ise bir şey olmasın diye hepsini toplatıp ahırına güzelce istiflemiş olduğunu öğrenmemiz.

- Yine kadastro işinde poligonlara bir şey olmasın dememiz yüzünden köylünün birinin tarla sürerken taşı yerinden koparması ve korkusuna aynen geri gömmesi. Bizim bunu ölçümler bittikten sonra 1/5000 lere attığımızda kayıklık sebebiyle fark etmemiz. Köylünün "ne var işte aynı yere koydum " demesi.

- Sivas'ta Gps ölçümüne çıktığımız bir zamanda karşı ki tepede kurt sürüsünü görmemiz ve arabaya binene kadar bizim oraya gelmiş olmaları. Ucuz yırtmamız. ( çok hızlı koşuyorlar aman diyim )

- Çerkeş'te Gps alımı yaparken fena halde yağmur yağması, arkadaşın bulunduğu pilye'ye yıldırım düşmesi. Garibimin kimse inanmaz diye yanmış Gps'in parçalarını bir poşet ile şantiye'ye getirmesi.

- Harfiyatçıların kepçeyi ( jvc ) test etmek için Nirengi olan pilye'yi sökmeleri. Sinirimizden boş kağıt çıkarıp yalandan tutanak tutmamız ve bu işi yaparken bunun cezası 10 000 ytl'den başlar dememiz. Fena halde tutuşmaları ve bir daha yapmayacaklarına dair söz almamız sonucu tutanağı yırtmamız.

- Yine bir uygulama için mevcut bina vs alımı yaparken bir fabrika güvenlik görevlisinin bize üzerinde Emekli Polis yazan bir kimlik göstererek burada ölçüm yapamazsınız, izin belgesiyle gelin demesi. Benim sinirlenerek bu iş kimlikle oluyorsa diyip HKMO kartını çıkarmam. Akabinde nasıl olduğunu hala anlayamadığım bir sebepten adamın bize silah çekmesi ve güvenlikçilerle ben dahil olmak üzere harita ekibiyle güvenlikçiler arasında kavga çıkması.

- Büroda eghas ile yapılan kübaj miktarından memnun olmayan harfiyatçının casio 3600 ile kendi hesabını yapması ve biziim programın yanlış hesapladığını iddia etmesi.

- Kadastro'dan poligon röperi olarak hede sokaktaki iski rogar kapağındaki İSKİ yazısının K harfinin merkezi diye bir kağıt aldığım gün

- Çok büyük bir inşaat'ın kontrol mühendisi sıfatına sahip bir şahsın, komşu parseldeki binanın kayma ihtimalini, bina önünde bulunan kaldırımdaki bir çatlağı kartvizit üzerine çizik atmak suretiyle 1.5 mm ( milimetre ) kayma olduğunu tespit etmesi ve benim 1 aylık deformasyon ölçümlerimin yanlış olduğunu iddia etmesi. Bilimi katletmesi.

- ölçüm için kör attığımız noktaya çıkarken aletçi'nin ayağının kayması ve foseptik çukuruna düşmesi. Beline kadar B*ka batmış olmasına rağmen alete bir şey olmasın diye hala havada tutabilmesi. ( biz o zaman çok gülmüştük, biliyorum benim başıma gelse gülmem

 Son olarak benim başıma gelmedi ama çok güldüm. buradan devam :)

Bu gün ilginç bir olay yaşadım ve yeni meslektaşlarım da aynı hatalara düşmemesi açısından paylaşmak istedim. Mesleğimiz daha önce Endazeyar  arkadaşımızın bahsettiği gibi haritacılık yanlışlarla yoğrulmuş bir meslektir ve o yüzden her zaman kontrol , kontrol ve kontrol yapmamız gerekmektedir.

Bugün örnek olabilecek bir olay tecrübe ettim. İstanbul/ X semtinde toplamda 170 metre karelik bir parsel için Temelüstü alım yapılacaktır, normalde kısa sürecek bu işlem için iki gün uğraştık. Şimdi kronolojik sırayla başımıza gelenleri aktarmak istiyorum. 
İlk gün parsel yakınında bulunan igdaş poligonuna ( igdaş poligonları 2002 yılında Gps yöntemiyle ölçülmüş ve bu yüzden oldukça hassas güvenilir poligonlardır ) ihya edilmiş ( röperler yardımıyla yerinin yeniden belirlenmesi ) noktaya aletimizi kurduk ve açılış yaptıktan hemen sonra ( bkz: yeni başlayanlar için arazi ) nirengi'nin birine kontrol okumamızı yaptık ( kontrol 1 ). Büroda yapılan hesapta nirengi ile  15 Cm'lik bir atma olduğu gözlemlendi. Nirengi'nin çok sağlam olamayacağı konusunda bölgede çalışan başka bir firmadan bilgi alındı ( kontrol 2 ). Daha sonra kroki ile bakıldığında binanın komşu parsele tecavüzlü olduğu fark edildi. Bunun için kadastro'dan parsel'in bir uygulama vb şey yüzünden değişiklik yapılmış olabileceği ihtimaline karşın son halinin koordinatları istendi ( kontrol 3 ). Komşu parsel'in yeşil alana çevrilmesi sırasında parselimizin 20 metrekare küçüldüğü ve değişikliğe maruz kaldığı anlaşıldı. Bu değişiklik sonucunda parselimizin yeşil alan olan kısıma tecavüzü ortadan kalkar iken diğer parsele 30 cm'lik bir tecavüzü olduğu ortaya çıktı. Bina'nın çap yapması ( parsele paralel olmaması ) yüzünden şüphelenilmesi üzerine kullanılan noktaların koordinatlarının kontrolü amacıyla mekana 1300 metre uzaktaki doğrulundan emin olunan 2 nirengiden yeniden koordinat taşındı ( kontrol 4 ). Kontrol okuması yapılan noktanın koordinatlarının doğru olduğu ve aletin kurulduğu noktanın 40 cm'e 10 cm ( x, y )atma olduğu anlaşıldı. Noktaların röperlerinde yanlış olabileceği amacıyla röperlerden nokta yeniden kontrol edildi ( Kontrol 5 ). Kontrol okuması yapılan nirenginin röperlerinde bir yanlışlık olmamakla birlikte aletin kurulduğu noktanın röperlerinin birbirlerine tam 180 derece açı yapması yüzünden x yönünde olan 40 cm'lik kaymanın fark edilmediği ve üçüncü bir noktadan yapılacak röperin kaybolması yüzünden noktanın yanlış ihya edildiği anlaşıldı. Yeniden koordinat verilen noktadan yapılan ölçümler sayesinde binanın hala parsele tam olarak oturmadığı tespit edildi ( kontrol 6 ). Parselin yerini gösteren kadastro'nun yanlış ihya edilmiş poligonu kullandığı için noktaları yanlış çaktığı ve vatandaşında binasını bu yüzden yanlış oturtuğu anlaşıldı ( parsel sınır taşlarından geri kalanlarına okuma yapıldı Kontrol 7 ). Kıraç belediyesinin elinde bulunan data ile kadastro'nun elinde bulunan dataların farklı olduğu ortaya çıktı ( Kontrol 8 ). Pazartesi günü kadastro'nun arşivine girilerek dosyalardan ( bilgisayardaki data ile aynı mı diye ) uygulama dosyaları kontrol edilecek ( Kontrol 9 ).
Bundan sonra olacaklar artık biraz da hukuki süreçe gireceği ve çok fazla hakim olduğum bir konu olmadığı için ayrıntıya girmeyeceğim. Ama bu olaydan çıkaracağımız belli şeyler var. Öncelikle her şeyin başı kontrol. Bir şeyden şüpheleniyorsak, tatmin edici cevap bulana kadar konuyu araştırmak etik açısından bir mühendis'in görevidir. Sağlam olduğu sanılan noktanın yanlış, yanlış olan noktanın doğru olabileceği ve bu yüzden başkaların sözünden ziyade kendi tecrübelerimizi dikkate almamız önemlidir. Bir konuda birden çok yanlış yapılmış olabilir. Bir noktanın ihyasını kendimiz yapmadıysak kontrol etmekte her zaman fayda vardır. Kurumlar arasında bazen kopukluk olabilir.

19 Kasım 2008 Çarşamba

Piri Reis Haritası

Bu resim her haritacıda bir adet bulunması gerek bence, Resmin üstüne tıklayarak ya da buradan indirebilirsiniz.

15 Kasım 2008 Cumartesi

Yeni başlayanlar için arazi

Mesleğimiz bilindiği üzere arazi ve büro olmak üzere iki etaptan oluşuyor. Genel olarak kendi özel büronuzu işletmiyorsanız ya büro elemanı yada arazi elemanısınızdır. Büro elemanı olarak yapmanız gerekenlere sonraki bir yazıda değineceğim ama öncelikle işin arazi kısmını, nelerle karşılaştığımızı ve neler yapmamız gerektiğini anlatacağım.

Öncelikle araziye uygun giyim konusuna değinmek istiyorum, böyle gereksiz şeylerden başliyim ki yazının sonuna doğru amma da saçmalamaya başladı demeyin, baştan saçmalamak daha güzel. Kışın üşüyeceksiniz, özellikle aletin başında duran kişi kesinlikle üşüyecek ( sabit olmasından dolayı ) bu yüzden özellikle bot ve çizme konusunda hassas olunuz. Ayağınıza giydiğiniz bot aşırı şekilde yıpranacağı için günlük hayatta giydiğiniz botları unutun. Kesinlikle işiniz bittiğinde çöpe atmaya kıyabileceğiniz bir bot seçin. Hatta askeri kıyafet satan yerlerden bildiğimiz Asker Postalları bu iş için uygundur. Plastik çizme ( 10 ytl'lik ) bir şey alırsanız karda aşırı derecede üşüyorsunuz. Bu yüzden çizme alırken içinde astar olmasına ( yada onun gibi kumaş bir kaplama ) dikkat ediniz. Aldığınız çizme veya ayakkabının altının sağlam ve kalın olmasına özen gösteriniz. Özellikle arazide ( inşaatlarda ) çivilere farkında olmadan çok basıyorsunuz ve bu noktada tabanın kalın olması işinize yarayabiliyor. Diğer önemli aksesuar olaraktan bere ve örme eldiven bulundurunuz. Yazın başınızda mutlaka bir şapka olsun ama bu şapkalar kep dediğimiz türden olması hem başınızın ( ve saçınızın ) hava almasına engel, hem de alet ile okuma yapmanıza. Bu yüzden balıkçı şapkası diye geçen ve fötöre benzeyen bol şapkalar tercih ediniz. Amele yanığı diye tabir edilen ense ve kolların yanmasından kurtulmak için ise gömlek giyiceksiniz. Önü açık şekilde işte bir tişört ile bu durumun önüne geçebiliyorsunuz.

Arazide yapılan genel işler:

İlk olarak Aplikasyon tabiki; Aplikasyon genel olarak büroda projede bulunan koordinatların araziye aktarılması olarak özetlenebilir. Genel olarak eğer ki bir parsel çakıyorsanız genel olarak 3-5 cm hata payı ile çalışabilirsiniz. Bundan kastım jaloncuya 3 cm arkasına çak diyebilirsiniz. Sıfıra sıfır tam noktasına getirmek zorunda değilsiniz ama eğer ki hassas aplikasyon isteyen bir iş yapıyorsanız ki bundan kasıt özellikle inşaatlarda bina ve kolon aplikasyonudur sıfıra sıfır çakılması gerekiyor demektir.

Aplikasyon arazide şu şekilde yapılmaktadır. Öncelikle aletin başında olduğunuzu varsayarak anlatmaya başlıyacağım. Aplikasyon için gerekli ölçüm noktalarımızı bulduktan sonra ( poligon, nirengi ) aleti koordinatları bilinen bir noktaya bakarak açılış yaparız. Burada açılış yaparken baktığımız noktaya jalon ( reflektör ) tutmak zorunda değiliz. Koordinatlarını bilmemiz ve aletin hafızasında olması yeterlidir ama reflektör tutma imkanımız olması demek mesafe kontrolü yaparak doğru noktaya baktığımızdan emin olmamızı sağlayabilir. Genel olarak açılışlarda uzaktaki bir noktaya bakarak bağlanmak ( uzakta bulunan bir caminin şerefesi veya kulenin verici anteni gibi ) açının atma oranını azaltır. Genel kanı aslında yakındaki bir noktaya bakarak açılış yapıp, uzaktakine kontrol yapmaktır ama bu yanlış bir uygulamadır.

Aletimiz ile açılışı ( bağlantıyı ) yaptıktan sonra yapmamız gereken şey, 3'üncü bir noktaya bakarak açı ve mesafe kontrolü yapmaktır. Bundaki amacımız baktığımız veya durduğumuz noktanın ihyası ( veya direk kendisi ) yanlış olabilir. Kaymış olabilir. Üçüncü noktaya yaptığımız bu kontrol ile açımızda ve mesafede ne kadar atma olduğunu ve bunun kabul edilebilir sınırlar içinde olup olmadığını kontrol etmiş oluruz. Eğer üçüncü bir nokta mevcut değil ise daha önceden çaktığımız veya koordinatlarını bildiğimiz bir noktaya ( misal olarak önceden değerleri ölçülmüş bir bina köşesine ) bakarak kontrol okumasını yapabiliriz.

Buraya kadar her şey yolunda ise yapmamız gereken şey artık aleti çakmamız gereken noktalara çevirmektir. Burada BÖ.H.Y.Y. ( Büyük ölçekli harita yapım yönetmeliği ) göre kullandığımız alet total station ise genel olarak 500 m den daha fazla uzak alanlarda ölçüm yapılmaması gerekmektedir. Mesafe bunu aşıyorsa ya yeni bir ölçüm noktası bulunması gerekir yada zorunlu hallerde Bir kör ( yardımcı nokta ) atılarak mesafenin azaltılması gerekmetedir. Kör atmayı genel olarak yinede görülmeyen noktaların tesisi için kullanmakta fayda vardır.

Mesafe olayına açıklık getirdiğimize göre gelelim arazide jaloncuyu noktaya yönlendirmeye. Genel olarak bütün Total Station modellerinin aplikasyon çalışma prensibi aynı şekildedir. Size çevirmeniz gereken açıyı ( Misal -39.1233 grad çevir gibi ) ve TRK modda ( Hızlı okuma modu, aletten alete ismi değişiklik gösterebilir ) reflektörü gördüğü zaman gitmesi veya gelmesi gereken mesafeyi verir. Mesafe eğer eksi değerde ise size doğru gelmesi ( yani jaloncunun öne doğru yürümesi ), artı ise bulunduğu yerin daha arkasında ( yani jaloncunun yüzü size dönükken geri geri gitmesi ) olduğu anlamına gelir. Aplikasyon işinde sağ ve sol yönleri her zaman Jaloncunun sağına ve soluna doğrudur. Bu yüzden jaloncuyu yönlendirmenin en kolay yolu alet ile bakarken jalonu kıl ağının sağında görüyorsanız sağına doğru , solunda görüyorsanız soluna doğru gitmesini söylemenizdir. Bu şekilde kendisini yönlendirerek açının ve mesafenin 0 olmasına çabalarsınız. Uygun noktaya geldiği zaman çakmasını söylerek diğer noktaya geçilir.

Burada dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. İlki genel olarak aletinin başındaki kişi işi aceleye getirmeye ve hızlı yönlerdirecem diye yanlış yerlere aplikasyonun yapılmasına sebebiyet verebiliyor. Bu yüzden sakin olun ve tam noktaya gelene kadar, geçen zamana takılmayın. İşin doğru olması zamandan daha önemlidir. Jalonu kıl ağına tam hizalamazsanız size az görünen bir mesafe 5-10 cm hataya neden olabilir. Zaten bağlantı vb şeylerden dolayı 2-3 cm hata ile başladığınız düşünülürse bu hatayı daha fazla katlamanın anlamı yoktur.

İkinci nokta yeni başlayanların uzun uzun mevzuyu anlatmalarıdır. "Olgun abi ( bey ) 33 santim geri gidiniz, şimdi sağa geliniz. Biraz daha sağa geliniz. 3 santim öne geliniz. " diye konuşmalara ne telsizin pili dayanır, ne sabır. Kamyon park eder gibi yönlendirin telsizciyi. " sağ yap, sağ sağ sağ , gel gel devam et, dur. 33 git. tamam. 3 santim önü. çak." ideal konuşmadır. Zamanla zaten sizin az sağa derken neyi kast ettiğiniz ekip arkadaşlarınızla oluşur. Çok takılmayın bu konuya. Buraya bir ek yapmak icap etti ( Sonradan aklıma geldi de ), Açıyı jaloncuya çevirmeyin, her zaman sıfıra getirip, jaloncuya sağa sola gelmesini söyleyerek açıya girmesini sağlayınız. Daha sonra mesafe ile ileri geri işlemini yapınız.

Hassas aplikasyonlarda ( kolon aplikasyonu ), jalonu hizaya getirirken jalonun dibine bakılır. Açıya geldikten sonra üst kısımdan mesafe okunur ve tam 0 bulunana kadar her ileri geri gelmede jalonun dibinden yeniden açıya getirme işlemi yapılır. Zaman alan bu işi biraz kolaylaştırmak adına elinizin altında varsa otomatik total station olması güzeldir. ( motorludur ve açıya kendisi otomatik döner ).

Aplikasyon yaparken kişiye tahmini mesafe verirken çevredeki nesnelerden orantı kurarak vermek iyidir. Örnek olarak elektirik direklerinin arasındaki mesafe yaklaşık 50 metredir. reflektörün kulakçıkları 10 cm'dir. Yani açı sıfırda iken kulakçığı görüyorsanız 10 cm yana gelmesini söyleyebilirsiniz. Araba dediğiniz şey yaklaşık 5 metre. Burada genel olarak düşülen bir hatada gördüğünüz şeyi söyleme isteğidir ama unutulmaması gereken şey gördüğünüz şey çakılması gereken noktanın çok gerisinde veya önünde olabileceği gibi, jaloncunun görüş açısında olmayabileceği ihtimalidir. Bu yüzden ilk çevirme işlemi yapıldıktan sonra jaloncuyu yaklaşık olarak hizaya sokmak için total station'ların üzerinde bulunan yuvarlak nişangahı kullanmaktır. ( counter strike oyuncuları için gez, göz, arpacık demek istiyorum ).

Ek not: Aplikasyon işleminde kot istenmiyorsa alet yüksekliği ve jalon yüksekliğinin önemi yoktur!..
Ek not 2: kadastro'ya yaptığınız işlem kontrol ettirilecek ise araziye taş gömmeniz ( parsel taşları ) gerekmektedir. Normal vatandaşın yerini görmesi gibi durumlarda ise 50 cm'lik demirlerin çakılması kafidir.

Arazide ikinci en çok yapacağımız işlem ise Plankote ve alım işleridir.

Plankote işlemi arazinin eğimi değişen her noktada ve arazinin büyüklüğüne göre eğimin değişmediği noktalarda 5 metre ila 25 metre arasında kotlarının ve koordinatlarının ölçülmesidir.
Bu işlemi yaparken şevlerin ( şev; üzerinde bitki yetişemiyecek kadar dik toprak veya kepçenin kazarak oluşturduğu yerlerin kenarları ), bina vb yapıların, yolların, elektirik direği ( yada pilon ) gibi direklerin vb şeylerin gösterilmesidir. Büroda bunun birleştirilmesine daha sonra değineceğiz. Şevlerin gösterilebilmesi için bir şev başlangıç noktası ve bitiş noktası olması gerekir ayrıca kırık yaptığı yerlerde alt ve üst okumalarının ( jalonun bir üst kısmına ve bir alt kısımına tutulması ) gerekmektedir. Kotlu alım yapılacağı için alet kurulan noktanın koordinatlarının bilinmesinin yanında kotununda bilinmesi gerekmetedir. Alet yüksekliği iş başında girilmesi gerekir ve jalon yüksekliğinin her değiştiğinde operatör tarafından alete girilmesi gerekmektedir.

Plankote işlemi genel olarak arazinin genel durumunun belirlenmesi için yada binanın inşaatına başlamadan önce ( daha doğrusu harfiyat başlamadan önce ) ve harfiyat sonrası yapılır. Bu sayede kübaj hesabı ( ne kadar toprak taşındı, ne kadar dolgu, ne kadar yarma olduğunun hesabı ) yapılabilir. Plankote yaparken harfiyatçının toprağı bir yere yığma ihtimaline karşı genel olarak mevcut parselin biraz dışına taşmakta fayda vardır. Daha sonra bu yere toprak yığılırsa ve siz bu bölgenin ilk Plankotesini yapmadıysanız kübaj hesabını yapamazsınız çünkü.

Alım ve plankote sırasında mutlaka üçüncü bir noktaya kontrol okuması yapınız. Vakit varsa bu üçüncü noktayada alet kurarak açılış yaptığınız noktaya kontrol okuması yapınız. Bu sayede hesapta bir sorun oluşursa ikinci bir noktadan yola çıkarak değerler kontrol edilebilir ve hatanın nerden kaynaklandığı bulunabilir.

Alım içinse aynı plankote gibi ama genel olarak kotsuz olarak yapılan versiyonudur. Eğer halihazır için bir alım yapıyorsanız yerdeki gazoz kapağına kadar okuma yaparsınız. Alım işlemi yapılırken zaten size nelerin alınması istendiği belirtilir. Eğer belirtilmiyorsa soru sorararak, tatmin edici bir cevap alana kadar konuşmaya devam ediniz. Alım işlemi yaparken kroki tutulması önemlidir. Tam ölçekli olması önemli değildir ama genel olarak krokinin yaklaşık olarak kuzeye bakacak şekilde çizilmesi ve noktaların doğru olması önemlidir. Genel olarak alet operatörü alım sırasında 10 noktada bir gelinen noktayı söylemesindeki amaç okundu sanılan bir noktadan kaynaklanan hataların önüne geçmek, atlanan yer bulunamıyorsa baştan bu kısmın alınmasını sağlamaktır. Kroki çiziminde sembollerin bilinmesi gerekmektedir. Bu sembollerin sizin bildiğiniz var sayılır. Eğer ki semboli ne olduğu konusunda şüpheniz olan bir şey çizmeniz gerekiyorsa kafanızdan bir şey sallayın ve parantez içinde ne olduğunu not düşün, daha sonra doğru sembol bilgisayarda çizim sırasında yerleştirilir. Kroki üzerinde işin adı, durulan noktalar, bakılan noktaların bilgisi mutlaka olması gerekir.

En çok kullanılan semboller;
  • Bina
  • Yol ( toprak yol ise ve sınırları çok belirgin değilse kesik çizgiler ile gösterilir )
  • duvar
  • tel örgü ( veya çit )
  • müştemilat ( Taşınmazın kullanımını kolaylaştıran ek tesis )
  • çeşme
  • pilon, elektirik direği, telefon direği veya herhangi bir direk işte
  • rogar
  • çam, kavak vb ağaçlar
  • dere veya benzeri akarlar
  • tahta perde
  • yıkık bina ( harabe )
  • resmi kurum
  • Ptt, igdaş vb kutular
  • mazgal
Duvar, çit gibi semboller çizerken iki nokta ile hattı birleştirdikten sonra iaretin ne tarafa olduğu önemlidir. İşaretin olduğu taraf iki parselden hangi sahibine ait olduğunu ( veya tarafından yapıldığını ) belirtir. Kadastro gibi işlerde bu sorularak öğrenilmesi gerekir, öbür hallerde sizin yorumuza kalmıştır biraz.

Şimdiye kadar Plankote, alım ve aplikasyon işlerinden bahsettik. Bu işlemler haricinde arazide sıklıkla yapılan diğer bir işlem araziye kot verme işlemidir. Genel olarak kotu bilinen noktaya alet kurulur ve alet yüksekliği ile jalon yüksekliği girilerek kot verilir. İnşaat mühendisleri bizim meslek konusunda biraz cahillerdir ve herşeye kot vereceğiz derler. Kot denince ne istediği konusunda emin olunuz. Şu köşeye kot ver derken aslında oranın noktasının aplikasyonunu istiyor olabilir!..

Kot işlemi inşaatlarda ayrıca tesfiye yapılırken istenir ( ki tesfiye temel kotuna inen kepçenin veya jcv'nin zemini aynı kota getirmek için yaptığı son ince ayar ). Burada aplikasyon komutunda kot veriyorsanız alet hafızadaki değer ile ( siz bir kot girmediyseniz 0'dır ) arazide okunan değerin farkını verir. Aletin hafızasındaki değer 0 ise bu yüzden kot - ( eksi ) gözükür ama siz kolaylık olsun diye temel kotunu bir değer olarak girdiyseniz ekrandaki değer artı çıkarsa kazılacak, eksi çıkarsa dolgu yapılacak demektir. Bunu temelin muhtelif yerlerine tutarak genel bir tarama yaparak kepçe operatörüne ellerinizle göstererek yaparsınız. Baş parmağınız havada ise dolgu, sezar'ın arenadaki glaylatörleri öldürmesini söyler gibi aşağı ise kazı yapılacak demektir.

Dikkat: Kepçeler sesli aletlerdir ve çevresinde olan bitenden haberdar olmazlar. Asla kepçeye arka taraftan yada sağ taraftan yanaşmayın. Kepçe operatörünün sizi gördüğünden emin oluncaya kadar temel alanına inmeyin!..

Son olarak aplikasyon yaparken açı tam olarak sıfıra getiremezsiniz. artı eksi40 saniye'ye kadar normal aplikasyonlarda, hassas aplikasyonlarda ise 20 saniyeye kadar getirmeniz yeterlidir.

Konuyla ilgili sorularınızı veya eklemek istediklerinizi lütfen yorum olarak ekleyiniz. Sorularınıza yine elimden geldiğince yorum olarak cevap vermeye, Yazıya ek olarak konulanları ise anayazıya ekleyeceğim.

Endazeyar burada  demiş ki


Öncelikle Arazi ve Büro birbirini tamamlayan ayrılmaz bir bütündür… Araziye hakim olmayan ve yapılan işleri bilmeyen büro da, büro çalışmalarını bilmeyen de arazi de sorunlarla karşılaşacaktır… Özellikle Büro işi yapan kişinin Arazide yapılan işlere hakim olması gerekir… Örneğin arazide halihazir çalışması yapılmış ve ölçü krokileri ile datalar büroya gönderilmiş olsun… Bürodaki kişi araziye gitmeden orayı tanımak zorundadır… Datalarla çalışırken de gördüğü aksaklıklara yorum yapabilmesi için arazi işlerini iyi biliyor olması ve araziden kaynaklı hatanın nereden kaynaklandığını tecrübeleriyle belirlemesi gerekir… Büroda bu işlemi yaparken arazide neler olmuş, nasıl çalışılmış, ölçümler sırasında nasıl bir sorun olmuş olabilir konularını irdelemek için de arazide önceden çalışmış olmayı gerektirir… 

"Olgun abi ( bey ) 33 santim geri gidiniz, şimdi sağa geliniz. Biraz daha sağa geliniz. 3 santim öne geliniz. " diye konuşmalara ne telsizin pili dayanır, ne sabır. Kamyon park eder gibi yönlendirin telsizciyi. " sağ yap, sağ sağ sağ , gel gel devam et, dur. 33 git. tamam. 3 santim önü. çak." ideal konuşmadır.

Hatta hiç konuşmadan el işaretleriyle karşımızdakini yönlendirmeliyiz… Alete bakarken elimizle işaret ederek doğrultuya soktuktan sonra mesafe yakınsa miktarı sesli olarak söyleyerek ileri geri yönlendirmeliyiz, eğer mesfe uzaksa ve sesle ulaşamazsak elle doğrultuya soktuktan sonra telsizle ileri geri mesafelerini söyleyerek noktayı bulmalıyız…
İkinci noktaya giderken de yaklaşık 250 m ilerde diyerek noktanın yerini söyleyerek zamandan tasarruf edebiliriz… Böylelikle reflektör okuyup 50 m git demek zorunda kalmayız…



Arazi de yaptığımız çalışmalar neticesinde elimizdeki notları temize geçsek dahi arşivlemekte fayda vardır… Ölçü krokileri, açı – mesafe ölçümleri ya da araziden aldığımız özel notları orijinal haliyle saklamalıyız… Dosyasına temize geçirdiğimiz belgeleri koysak bile bürodaki dosyamızda her türlü belgeyi saklayalım…



Halihazır için alım yapılması sırasında KOT OLMASI ZORUNLUDUR… 
Halihazır haritanın amacı haritasını yaptığımız alanın o anki durumunu göstermesidir… Bu sebeple arazideki tüm detaylar ölçülecek ve bu ölçümler 3 boyutlu x,y,z şeklinde olacaktır…
Halihazır haritalarda tüm detaylar alınacağı gibi işin niteliğine göre ek bilgiler de Haritayı isteyen kişi ya da kurum tarafından bildirilir… Örneğin Altyapı amaçlı haritalama çalışmalarında evlerin kanalizasyon girişinin gösterilmesi, Doğalgaz amaçlı çalışmalarda Bina Girişinin gösterilmesi gibi…


İnşaat mühendisleri bizim meslek konusunda biraz cahillerdir ve herşeye kot vereceğiz derler.

Bu konuda genelleme yapmamak lazım tabiki…
Ve her işte olduğu gibi bu tür işlerde de istenileni tam olarak anlamak lazım ki sonuç doğru olsun…



Tabiki arazide yapılan haritacılık çalışmaları bu kadarla sınırlı değildir…
Harita alımı, Aplikasyon, Yer Kontrol Noktaları İstikşaf ve Tesisi ile ölçümleri çalışmaları dışında uygulamaya yönelik Altyapı çalışmaları, Yol çalışmaları, Tünel çalışmaları, havaalanı pist çalışmaları, Madencilik ölçmeleri, Hassas ölçmeler… gibi çeşitli çalışmalar vardır…
Ancak tüm bu çalışmaların temelinde JEODEZİK ÖLÇMELER ve tecrübe olgusu sözkonusudur… Yani çalışmamız ne olursa olsun TEMEL ÖDEVLER dediğimiz yöntemleri kullanarak ve YÜKSEKLİK ÖLÇMELERİ konusuyla bir bütün olarak her türlü sorunun üstesinden gelebiliriz…
Gerisi tecrübeyle daha hızlı ve daha doğru hale gelecektir…


Ancak unutulmaması gereken son bir noktayı da yazmadan geçemeyeceğim: Haritacılık hatalarla yoğrulmuş bir meslek dalıdır… Bu sebeple her aşamada KONTROL KONTROL KONTROL…

Netcad 5.0 programına ihtiyaç olan arkadaşlar için geliyor bu link. ( yalnız linklerin içini kontrol etmedim ama doğru olması gerek sanırsam )

  1. part 1
  2. Part 2
  3. Part 3
  4. Part 4



( Resmi büyütmek için tıklaınız)


Bu program Ücretsiz olmasınına rağmen tam bir AutoCad alternatifi. Eğer ki Autocad çok lazım olmuyor ama arada alternarif bir şey duruyor diyorsanız bu programa bir göz atın derim. Tüm AutoCad dosya türlerine ve komutlarına uyumlu. Ayrıca kırık autocad kullanmak yerine dxf olayını bu program ile aşabilirsiniz.


Resmi sitesine gitmek için tıklayınız.
Programı indirmek için tıklayınız.

14 Kasım 2008 Cuma

İlk yazı

Merhabalar, Bu blog adresine elimden geldiğince mesleki bilgilerimi paylaşacağım ve yine sizlerinde katılımıyla Başka yazarların katılımıyla Genç haritacılar için bir bilgi kaynağı olması amacı ile açılmıştır.